Aşk & Leyla Gazeli


Gel ey saadet ülkesinin seyyidi 

deveye aşkı öğreten 

kütüğün hasretinden inlediği 
taşların, ağaçların, kuşların 
selâm vermek için dile geldiği 
huzurunda dillerin çözülüp 
taş kalplerin eridiği 
ey ülfetin çeşmesi 
varlığı aşkın sebebi 
hatta ta kendisi 
ah, sevgili 
yunus’un çilesi senin içindi 
kuss bin saide’nin hutbesi 
ka’b bin züheyr’in kaside-i bürdesi 
imam busirî’nin mersiyesi 
fuzûlî’nin su kasidesi 
muhammed sûresi, fetih sûresi, kevser sûresi 
hep sana söylendi 
mecnun çöllerde aradı seni 
ferhat dağı sana ulaşmak için deldi 
mevlânâ şems’i 
romeo jüliet’i 
mem zin’i 
seni zannederek sevdi 
gel ey 
gelişi âb-ı hayât 
gidişi kıyâmetin diğer ismi 
ey düşmanına cehennem 
dostunun cenneti 
denizin incisi, dağın zirvesi 
toprağa tohum, göklerin son meyvesi 
sevgililer sultânı, efendiler efendisi 
sevgili

Gel ey leylâ bu can sana kurban bil 
Gözlerime öyle bakma canan bil 
Sensizliğe dayanamam bilirsin 
Gidişini ölümüme ferman bil 
Gölgelerin uzadığı vakit gel 
Ve seheri dertleşmeye zaman bil 
Niyazında dostlarını unutma 
Dostlarındır seni her gün anan bil 
Özlemekten konuşan dil lal oldu 
Ayrılığındır âteş-i suzân bil 
Gel ey leylâ bu can sana kurban bil 
Gözlerime öyle bakma canan bil

bir gece vakti ağlayarak uyandığımda 
sesini aradım kulağımda 
ellerini yanağımda 
sabah namazlarında,yatsı namazlarında 
gümüş ikindilerinde sen vardın memleketimin 
öğlende,akşamda 
kuşluk vakti şarkılarında 
gece vakti ağlayarak uyandığımda 
sesin yankılanırdı bir ninni gibi kulağımda 
elimle yoklardım dizlerini başucumda 
geliversen yadında bulurdun 
adın zimmetliydi dudaklarımda 
ey dertlere derman olan gönül derdi 
yaralarımın merhemi 
gel ey bin pare gönlümün vefakar yari 
aziz sevgili 
baharın renkleri 
yılın mevsimleri 
coğrafyaların tüm iklimleri 
senden bir haber taşıyor 
ey tufanın Nuh Peygamberi 
Nuh’un gemisi 
gemiye yol gösteren dostluk güvercini 
o güvercinin taşıdığı bereket simgesi 
Evsle Hazreç, Ensarla Muhacir’in arasındaki kardeşlik iksiri 
ey candan öte canandan ileri 
uğruna ölünen güzeller güzeli 
sevgili 
gel ey 
Mekke’nin Muhammed’i 
Medine’nin Ahmed’i 
Mısır’ın Amr’ı 
Kudüs’ün Ömer’i 
sonra Selahaddin’i 
İspanya’nın Abdurrahman’ı 
İstanbul’un Fatih’i 
sevgili 

gelsen de bir görsem seni 
ey sevgili 
kucaklasam doyasıya 
sarsam seni 
ey sevgili 
kalbimi sen doldursan ki 
sevsem seni 
ey sevgili
Hani melekler sormuştu Rabbimize:
-"Senin en sevdiğin kulun oyken, neden onu bu kadar ızdırapla imtihan ediyorsun?"
-Hem yetim, hem öksüz, hem kimsesiz…

Ne buyurmuştu Rabbimiz?

Kimseye güvenmesin, hep benden istesin,
Hep benden istesin...

Translate