Asr-ı Saadette çocuk olmak...



Asr-ı Saadette çocuk olmak...
Ümmü Halid olmak...
Halid bin Said'in küçük kızı...
Kırmızı bir elbise var üzerinde.
Ve babasıyla beraber ALLAH(C.C) Rasulü'nün huzurunda.
Bu kız çocuğu Habeşistan'da doğduğu için
Efendimiz,onu görünce;
''Sene! Sene!''diye sesleniyor ona.
Habeş dilinde ''güzel kız'' anlamında
Sohbet ilerledikçe Ümmü Halid,
Efendimize daha çok yaklaşıyor
Ve bir ara sırtındaki Peygamberlik mührüyle oynamaya başlıyor.
Halid bin Said hemen müdahale ediyor kızına.
Ama Hz.Peygamber ona engel oluyor;
''Bırak oynasın'' diyor. 
Bir keresinde Efendimize bir yerden kumaş gelmişti,
Arasında iki tarafı da işlemeli bir de elbise vardı.
Bana Ümmü Halid'i getirin buyurdular.
Ümmü Halid getirilince,
Elbiseyi ona giydirdiler ve iki kez;
''Bunu giy, üzerinde eskisin'' dediler.
Sonra da elbisede bulunan çiçek işlemesini
parmaklarıyla göstererek : ''Ümmü Halid! Bak bu güzel,bu çok güzel'' dediler.


Asr-ı Saadette çocuk olmak...
Abdullah, Ubeydullah veya Kesir olmak,
Hz.Abbas'ın çocukları,
Fahr-i Kainat onları yan yana dizer,
Sonra karşılarına geçer, ve
''Kim benim yanıma daha önce gelirse,
Ona şunu şunu vereceğim.'' derdi,
Onlar da koşarak gelir
Hz.Peygaberin sırtına tırmanır,
Göğsünün üzerine çıkarlardı
Hz.Peygamber de onları öpüp bağrına basardı 
Abdullah bin Cafer anlatıyor :
''Çocukluğumda Abbasın oğlu Kusem ve Ubeydullahla oyun oynadığımız bir sırada
Rasulullah yanımızdan geçti
Beni gördüklerinde şu çocuğu bana uzatınız buyurdular
Beni bineğinin önüne oturttular
Sonra da Kusemi göstererek şimdide şunu uzatınız dediler
Ve onuda terkisine bindirdiler
Sonra da Fahr-i Kainat başımı üç kere sıvazladılar
Her sıvazlamada da
EY RABBİM(C.C) Sen Caferin yokluğunu çocuklarına hissettirme
Ve onun yerini Sen doldur diye dua ettiler...''
Asr-ı Saadette çocuk olmak...
Hasan Hüseyin olmak
Efendimizin gül demetleri
Selman-i Farisi anlatıyor
Bir gün Rasulullah'la birlikte oturduğumuz bir sırada
Ümmü Eymen gelerek : ''Ya Rasulallah
Hasan'la Hüseyin kayboldular.'' dedi
Hz Peygamber, etrafında oturan bizlere :
''Kalkınız ve oğullarımı arayınız.'' buyurdu
Ve herkes bir tarafa dağıldı
Bende Hz Peygamberin gittiği tarafa yöneldim
Bir dağın eteğine kadar geldik
Bir de ne görelim
Hasan'la Hüseyin birbirlerine sarılmış uyuyorlar
Hz Peygamber onların yanına gitti
Onları birbirlerinden ayırdı,
Yüzlerini okşayıp şöyle dedi :
''Annem Babam size kurban olsun
Siz ikiniz ALLAH(CC)katında ne kadar değerli ve şereflisiniz.''
Sonra da birini sağa öbürünüde sol omzuna aldı
Onları böyle görünce ben dedim ki:
''Cennet sizlerin olsun ne güzel bir bineğiniz var böyle...''
Rasulullah da şöyle buyurdu:
''Ama onlar da ne güzel binicidirler..''

Asr-ı Saadette çocuk olmak...
Ümame olmak..
Hz Zeynebin küçük kızı
Efendimizin bir başka gülü
Fahr-i Kainat onu çok seviyor
Ve namaz kılarken bile onu yanından ayırmıyor
Öyle ki ALLAH(CC)Rasulü namaz kılarken ümame onun sırtına biniyor
Rükuya eğildiği sırada Efendimiz onu yere indiriyor
Kalkarken de yine dedesinin sırtında
Ve bir gün oluyor, Ümame hastadır
Ve bu hastalıktan kurtulamayacaktır
Hz Zeynep, Babasının gelmesi için haberci gönderir
Hz Peygamber torununu son kez görecektir
İçeri girip Ümamenin yanına oturunca
Ümame hemen dedesinin kucağına çıkar
Ve ona sokulur
ALLAH(CC) Rasulü onu bu halde görünce
Gözlerinden yaşlar boşalır..


Şefkat ve merhamet nazarıyla dolmak
Veya Asr-ı Saadette çocuk olmak...


~*~ DURSUN ALİ ERZİNCANLI ~*~

Translate