Ey benim günümü aydın edenim..


Ey benim günümü aydın edenim,
aşkım sana,sevdam sana,hasretim sana.
ELa gözlü sevdiğim DİNLE:(bişrev)DİNLE:
Ey cevrinden, cefasından ahım göklere yükselen sevgili; bu kadar cevr etme!
Beni çekemeyen, bana hased eden kişi, çektiklerimi duyar da sevinir!
Gönlümü sen aldın; benim sevgilim sensin! İşime gücüme parlaklık veren, yoluna koyan sensin; bağım bahçem sensin, baharım da sensin! Ben, senin için yaşıyorum; ben, senin için varım!
Sen, benim en yakım dostum idin; tuttun benim gece uykularımı çaldın ve bana yeni bir hırsızlık gösterdin! Halbuki, benim senden başka bir karım yok!
Sen, benim canımsın; sen benim dünyamsın, benim gökyüzümün Zühre yıldızısın! 
Öd ağacına benzeyen gönlüme ateş attın, yaktın!
Bir zamanlar beden yoktu; ben, tamamıyla candan ibaret idim, seninle göklerde beraber idim! O zamanlar birbirimizle konuşamıyorduk; ne benim söz söylemem vardı, ne de söz işitmem! 


Ey gönlümüzü yağma eden, 
her şeyimizi alıp götüren aziz varlık!
Bizim canımızda binlerce can da sana av olsun, sana feda olsun; al, al hepsini al!
Zaten senin aşıkları öldürmekten başka ne işin var? Bilmiyorum ki, sana gönül verenleri öldürmekten başka ne ile uğraşırsın?
Öldür, durma öldür! Elin var olsun! Dünyadakilerin canları sana karşı saçılsın, dökülsün, yok olsun!
Ben senin mahmur gözlerinin bakışı ile dirilmiş ne kadar çok şehit gördüm.
Ben senin kararı olmayan, sönmeden daima yanıp duran aşkının ateşinde karar edemeyen ne kadar çok aşık gördüm.
Tenezzül eder de aşk şehitlerinin mezarlarını ziyaret edersen, toprak içinde bir tek ölü bile kalmaz, hepsi dirilir.
Senin kenarı olmayan, kıyısı bulunmayan varlığının kucağına ulaşma ümidi ile can her an senin ayağının bastığı toprağı öper durur. 

Yine öyle bir coşkunluk halindeyim ki, canına yemin ederim. Beni ne biçim bağlarla bağlarlarsa bağlasınlar, hepsini koparır atarım.
Benim aziz ömrüm sensin, ben fani ömrü istemiyorum. Canına yemin ederim ki, benim canım sensin, ben dünyaya meyleden gamlarla dolmuş olan kendi canımı istemiyorum, ondan vazgeçtim.
Bir su kabından su içsem, o suyun içinde senin hayalini görürüm. Canına yemin ederim ki, ben sensiz bir nefes alsam; onsuz neden yaşıyorum diye pişman olurum.
Sen olmadan ben havalara yükselsem, göklere çıksam, siyah bulutlar içime gamlarla dolar, ağlarım. Canına yemin ederim ki, sensiz gül bahçesine girsem, kendimi zindanda hissederim.
Kulağım senin adından başka ses duymaz. Aklımın, fikrimin duyduğu şey, senin kadehinin sesidir. Canına yemin ederim ki, ben çok perişanım, yıkılmışım, gel de beni kaldır, canlandır.
Ey beni doğru yola götüren aziz varlık! Mabette de maksadım sensin, mescitte de sensin. Sen nereye yüz çevirirsen, canına yemin ederim ki, ben de yüzümü oraya çeviririm.
Ben aşkla konuşuyordum, diyordum ki; ‘Aşk arslandır. Ben de ceylanım.’ Fakat canına yemin ederim ki, ben arslanlardan kaçmak şöyle dursun, onları ben gözetirim, onlara bekçilik yaparım.
Ey içten içe inkar eden; gizlice inkar etme! Canına yemim ederim ki, ben alına yazılan gizli yazıyı bile okurum.
O bir türlü anlaşılamayan , neliksiz niteliksiz varlık, acaba şu kanlarla dopdolu gönlüme nasıl bir yakınlık gösterdi ki; canına yemin ederim, bütün yakınlarımdan uzak düştüm.
Sen, kurbanlık canın bayramısın. 
Bütün aşıklar, senin kurbanlarındır. 
Canına yemin ederim ki, ben senin kurbanınım, beni matbahına çek!

Seni Seviyorum Meleğim


Translate